TARİHÇESİ
ATLETİZMİN TARİHÇESİ
M.Ö 776 yılında oyunların programında sadece bir stadyum boyu, kısa mesafe DROMOS koşusu vardı bu mesafe 192.25m oluşmaktaydı. Bu mesafe tesadüf eseri değil, HERAKLES’ in ihtimamlı şekilde adımlaması sonucu ölçülmüştür.
M.Ö 724 yılında 14. Olimpiyat oyunlarında koşu programına DİALOS (ikili koşu) olarak genişletildi. Bu koşu 192m gidip gelmeler şeklinde gerçekleştirildi.
M.Ö 720 yılında 15. Olimpiyat oyunlarına DİLİCHOS (uzun mesafe) devreye girdi. Burada koşucular 8, daha sonra 10 ve 12 en son olarakta 24 kez stadyumu dolanıyor 4600m üzerinde bir mesafe kat ediliyordu. Olimpiyat oyunları yazın sıcak ayında yapıldığında sporcular çıplak ve ayakları yalınayak koşmak mecburiyetindeydi. Stadyuma bayanların girmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Bu oyunlar tam bir şenlik havası içinde geçerdi.
Bugünkü büyük atletizm müsabakalarında finalde koşacak ve 1. olacak atleti tespit etmek için seçme ve yarıfinal koşuları gibi ara koşular yapılmaktadır. 20 kişi yarışa katılsa da start yerine 4 kişi alınabiliyordu. Bugün olduğu gibi çıkış takozları mevcut olmadığından ayaklarının altına taş koyarlardı. Kulvar araları 1m 25cm idi.
M.Ö 520 65. oyunlarda programa ağır silahlanmış atletlerin katıldıkları silahlı koşu şeklinde genişletilmiş. Buda iyi savaş egzersizi oluyordu. Stadyumdaki koşu iki kere uzunluğunda yani 192x 2 gidip gelme buda 384m 50cm idi. Atletler tam techizatlı miğfer ve ellerinde kalkanlarla koşuyorlardı. Daha sonra bu koşunu şartları hafifletildi.
Atinalı savaşçıların, Perslere karşı savaş zaferlerini yorgunluklarını hiç aldırış etmeden savaş meydanından Atina’ya koşarak zafer haberini bir an evvel götürmek için kahraman kişi 3 saatten az bir zamanda kat etmesi ve kazandık dedikten sonra ölmesi unutulmamış. (490). Bu muhteşem koşunun ve koşucunun hatırlanmasına Modern Olimpiyat oyunlarına Maraton konmuş. 1896 yılından bugüne kadar yapılan tüm olimpiyat oyunlarına dahil edilmiştir.
Olimpiyatların yapıldığı stadyum 211m uzunluğunda 32m genişliğinde dikdörtgen şeklindedir. Bu oyunlarda önce koşular yapıyordu.
1- Stadyumun bir ucundan diğer ucuna
2- İki kez koşu koşulan gidiş geliş
3- Toplam 14,5km lik mesafe 12 turluk parkurda yapılıyor
4- Bunlardan sonra güreş müsabakaları
Sonraki gün hipodromda yani at yarışları meydanında ki müsabakalar başlardı. Burası stadyumdan 4 kat daha büyük 770m uzunluğundadır. Burada savaş arabaları yarışlarıyla başlanırdı iki tekerlekli ve gayet hafif olan bu arabalara 4 at koşulurdu. Daha sonra at yarışları, atlar hipodromda 12 kez dolaştırılırdı. Bu koşular bitince seyirciler stada dönerek son yarışma olan “PENTAL” da hazır bulunurlar. Bunda galip gelmek için 5 branşta başarı kazanmak gerekmekteydi.
1- Yüksek atlama, bunda başarılı olan
2- Cirit atma bunda en uzağa atan 4 kişi koşuya dahil edilir
3- Koşuda en geri kalan elenir
4- yarışmanın 1. ve 2. si arasında güreş müsabakası düzenlenir.
Bunu kazanan Pental’ın galibi sayılırdı. Sonuncu oyun; silahlı olarak yapılan koşu müsabakasıydı.
Şampiyonlar sonraki hayatında kutsal kişi sayılırdı. Yemeğini tapınakta yer, vergi vermekten af olur, tiyatroda şeref yerinde oturur, savaşlarda kumandanın yanında yer alır. Olimpiyatlardaki kutsal ormanda bir heykel diktirmek hakkını elde eder.
İlk modern olimpiyatlar 1896 yılında yine Yunanistan’ yapılmıştır.
1861 yılında ilk atletizm klübü Mincing Lane Athletic kuruldu. 1866’ da kurulan Amateur Athletic Club ilk atletizm şampiyonalarını düzenledi. Günümüzde bütün Dünyada uygulanan atletizm kuralları, 1912 yılında Stockholm’ de kurulan ve 15 den fazla ülkenin üye olduğu uluslararası kuruluş olan International Amateur Athletic Federation (I.A.A.F) tarafından saptanmıştır.
Türkiyede atletizm etkinlikleri 1896 yılında İstanbulda KURTULUŞ klübünde başladı. İlk Türk atleti Celal İBRAHİM’dir. 1922 yılında TİCİ ye bağlı ilk atletizm federasyonu kuruldu. 1950 yılından sonra Türk atletizminde bir düşüş görüldü. Ruhi SARIALP 1948 Londra Olimpiyatlarında Üç Adım Atlamada (15.12cm) ile 3. Olan Türk atletidir.
Popularity: unranked [?]